Privia Security, Türkiye'nin En Hızlı Büyüyen Şirketlerinden Biri Seçildi!
Dijital altyapılara yönelik saldırıların arttığı, fidye yazılımlarının yeni türevlerinin ortaya çıktığı ve yapay zekâ destekli saldırıların daha görünür olduğu bu dönemde, kurumlar kadar bireylerin de siber güvenlik farkındalığı edinmesi büyük önem taşımaktadır. Siber tehditlerle başa çıkmak için yalnızca teknolojik çözümler değil aynı zamanda yetkin ve bilinçli insan kaynağı da kritik bir ihtiyaçtır. Privia Security olarak bu vizyonla hayata geçirdiğimiz ve 10 yılı aşkın bir süredir düzenlediğimiz Siber Savaş Akademisi, 2025 yılında da gençlerin ilgisini fazlasıyla çekti. Bu yıl programımıza 2.940 başvuru alınarak rekor seviyeye ulaşıldı. Bu yoğun ilgi, gençlerin dijital savunma alanında ciddi bir farkındalık geliştirdiğinin ve kariyerlerini bu yönde şekillendirmek istediklerinin en güçlü göstergesidir.
Privia Security olarak 2025 yılı programımıza 2.940 başvuru alarak büyük bir kitleye ulaştığımızı belirtmek isteriz. Aynı zamanda 202 farklı üniversiteden ve 109 farklı bölümden başvuru alınmış olması, akademimizin ülke çapında ne denli geniş kitlelere ulaştığını da açıkça ortaya koymaktadır. Akademimizin yalnızca ülkemizdeki üniversitelerle kalmayıp, Rusya, Azerbaycan, KKTC ve Avrupa’daki üniversitelerde okuyan gençlerin de dikkatini çektiğini gözlemlemekteyiz.
Ülkemizde toplam 209 üniversite bulunmaktadır. Bu üniversitelerin 131’i devlet (11 teknik üniversite, 2 güzel sanatlar üniversitesi ve 1 yüksek teknoloji enstitüsünün yanı sıra Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi, Polis Akademisi ve Milli Savunma Üniversitesi), 78’i vakıf ve 4 tanesi de vakıf meslek yüksekokulu statüsünde bulunmaktadır. Bu bilgiyi göz önünde bulundurursak, 202 farklı üniversiteden başvuru almış olmamız oldukça çeşitli bir katılım sağlandığını ortaya koymaktadır.
Açmış olduğu başvuru formuna bir aylık içerisinde 2.940 adet başvuru yapılmıştır. Yapılan bu başvurularının tarihlerini incelediğimizde aşağıdaki gibi başvuru dağılımı grafiği ortaya çıkmıştır. Bu grafiği incelediğimizde ilk hafta yoğun bir başvuru geldiği ve akabinde bu başvuruların son başvuru tarihine kadar devam ettiğini görmekteyiz. İlk başvuru yapan 541 adet öğrenciden sonra programın görünürlüğü Whatsapp ve Telegram gruplarından üniversitelerin iç iletişim mecralarına kadar oldukça geniş bir yelpazede yayılım göstermiş; son kabul tarihine kadar başvuruların tarafımıza ulaşmasına imkan sağlamıştır.
Başvuru yapılan bölümler özelinde inceleme yaptığımızda ise Bilgisayar Mühendisliği bölümünün ilk sıra olduğunu görmekteyiz. Bu bölümü sırasıyla Yazılım Mühendisliği ve Yönetim Bilişim Sistemleri takip etmektedir. Ardından Bilgisayar Programcılığı ve Adli Bilişim Mühendisliği bölümleri gelmektedir. Bu veriler, Siber Savaş Akademisi’nin doğru hedef kitleye ulaştığını ve söz konusu bölümlerdeki öğrencilerin öncelikli olarak siber güvenlik alanına yönelme eğiliminde olduklarını göstermektedir. Bu sıralamayı teknik ve ilgili diğer bölümler izlerken, sosyal bilimler gibi farklı alanlardan da başvurular aldığımızı görmekteyiz.
Bu çeşitlilik, siber güvenliğin yalnızca teknik bölümlerle sınırlı kalmadığını, aynı zamanda multidisipliner bir alan haline geldiğini ortaya koymaktadır. Özellikle sosyal bilimler, hukuk, iletişim ve işletme gibi alanlardan gelen başvurular, siber güvenliğe olan farkındalığın genişlediğini ve farklı perspektiflerin bu alana değer kattığını göstermektedir. Akademi olarak amacımız, teknik bilgi kadar analiz yeteneği, iletişim becerisi ve stratejik düşünme gibi çok boyutlu yetkinlikleri de geliştirebilecek bir ortam sunmaktır. Bu doğrultuda, farklı bölümlerden gelen öğrencilerin katkıları, öğrenme ortamını zenginleştirmekte ve ekip içi çeşitliliği artırmaktadır.
Teknik bölümlere ek olarak sosyal bilimlerden, işletme alanlarından ve hatta sanat temelli bölümlerden gelen öğrenciler, siber güvenlik gibi çok yönlü bir alana olan ilgilerini başvurularıyla ortaya koymuşlardır. Kimya, Biyoloji, Çocuk Gelişimi, Dış Ticaret, Ekonometri, İktisat, İletişim ve Halkla İlişkiler gibi birçok farklı bölümden başvuru alınmıştır. Bu çeşitlilik, siber güvenliğin yalnızca kod yazmaktan ibaret olmadığını; analiz, strateji, iletişim, hukuk ve iletişim gibi pek çok alanı kapsadığını da gözler önüne sermektedir. Akademimiz bu çeşitliliği destekleyen uygulamalı içerikleriyle, öğrencilerin farklı yeteneklerini harmanlayan bir eğitim atmosferi sunmaktadır. Bu sayede program yalnızca teknik uzmanlık değil, farklı disiplinlerde düşünebilen ve bu alana yatkın profesyonellerin yetişmesini de hedeflemektedir.
Üniversite bazlı başvuru analizlerine baktığımızda, bu yıl da Fırat Üniversitesi açık ara en fazla başvuru yapan üniversite olarak dikkat çekiyor. Özellikle Adli Bilişim Mühendisliği bölümünden gelen öğrenciler, programımıza olan yoğun ilgileriyle sektördeki geleceğin uzman adayları olarak kendilerini şimdiden göstermektedir. Fırat Üniversitesi’ni sırasıyla Kocaeli Üniversitesi, İstanbul Gelişim Üniversitesi, Düzce Üniversitesi ve Anadolu Üniversitesi takip etmektedir. Bu çeşitlilik, coğrafi olarak da Türkiye’nin dört bir yanından gelen öğrencilerin programa ulaşabildiğini ve akademimizin erişilebilirliğini artırdığını göstermektedir.
Başvuru yapan öğrencilerin büyük bir kısmının üçüncü sınıf öğrencisi olduğunu görmekteyiz. Aşağıdaki dağılıma göre birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü sınıflardan aşağıda dağılımda başvuru alınmıştır. Sınıf bazında dağılımı incelediğimizde, programınızın öğrenciler arasında üçüncü sınıflar için ilgi uyandırdığını ve öğrencilerin siber güvenlik alanına olan ilgisinin orta dönemlerde başladığını göstermektedir.
Bu doğrultuda üçüncü sınıf öğrencilerinin en çok başvuru yapan grup olması, öğrencilerin daha ileri düzeydeki derslerde edindikleri bilgileri pratiğe dökmek ve gerçek dünya senaryolarında deneyim kazanmak için bu tür bir programa olan ihtiyaçlarının yüksek olduğunu göstermektedir. Bu dağılım, üniversite hayatının ortasına gelmiş öğrencilerin sektördeki yönelimlerini şekillendirme sürecinde olduklarını ve kariyer planlarını ciddiyetle yaptıklarını ortaya koymaktadır. Üçüncü sınıf öğrencilerinin teorik bilgiyi pratiğe dökme, iş dünyasına hazırlanma ve portföy oluşturma gibi ihtiyaçları, programımızın sunduğu uygulamalı eğitimlerle birebir örtüşmektedir.
Öğrencilere erken dönemde siber güvenlik alanında böyle bir fırsat sunarak onların yeteneklerini geliştirmelerine ve siber güvenlik uzmanı olma yolunda daha özgüvenli adımlar atmalarına yardımcı olmamız, gelecekteki siber güvenlik profesyonellerinin yetişmesine önemli bir katkı sağlayacaktır. Siber güvenlik alanında bu tür girişimlerin artması, ülkemizin siber güvenlik seviyesinin yükseltilmesine ve siber tehditlerle mücadele edecek nitelikli insan kaynağının oluşmasına yardımcı olacaktır. “Siber Savaş Akademisi”nin başarılarının devam etmesini ve öğrencilere sunduğunuz değerli deneyimlerin gelecekte daha da artmasını diliyoruz.
Staj alanlarına göre yapılan dağılımda Siber Güvenlik Stajyeri (Offensive / Defensive / Forensic) pozisyonu bu yıl da en yoğun talep gören alan oldu ve 2.236 öğrenci bu kategoride başvuruda bulundu. Bu kategoriyi Yazılım Backend (431 kişi) ve Yazılım Frontend (250 kişi) izledi. Tasarım stajyerliği (UI/UX, Grafik) ise 24 başvuruyla sınırlı kaldı. Bu dağılım, öğrencilerin siber güvenliğin teknik yönlerine olan ilgilerini güçlü bir biçimde sürdürdüklerini göstermektedir. Özellikle “Offensive / Defensive Security” ve sızma testlerine yönelik yoğun talep, gençlerin artık yalnızca güvenlik kullanıcısı değil, aktif bir güvenlik üreticisi olma arzusunu yansıtmaktadır.
Başvuru yapan öğrencilerin 1.685’i daha önce hiç staj yapmamış olduğunu belirtirken, 1.354 kişi farklı alanlarda en az bir staj deneyimi yaşadığını ifade etmiştir. Bu tablo, akademimizin pek çok öğrenci için ilk profesyonel deneyim kapısı olduğunu göstermektedir. İlk kez staj yapacak gençlerin yoğun ilgisi, siber güvenlik sektörünün yeni yeteneklere duyduğu ihtiyacın doğru platformlarla karşılanabildiğini ortaya koymaktadır. Aynı zamanda daha önce farklı alanlarda staj yapmış olup yeniden başvuranlar ise siber güvenliğe geçiş yapmak isteyen, kariyer yönünü değiştiren bireylerin de olduğunu göstermektedir. Bu veriler, akademimizin hem sektöre yeni girenler hem de alan değişikliği yapanlar için kapsayıcı bir program sunduğunu göstermektedir.
2025 yılı başvuru formunda katılımcılara yöneltilen “Siber Savaş Akademisi’ni nereden duydunuz?” sorusu, programımızın tanıtım stratejileri açısından oldukça önemli içgörüler sağladı. Gelen yanıtlar doğrultusunda oluşturulan kelime bulutunda en fazla dikkat çeken platform LinkedIn oldu. Üniversite hocalarımızın bu mecrada yaptığı paylaşımlar, öğrenci kulüplerinin duyuruları ve sektör profesyonellerinin önerileri, LinkedIn’in programın yayılmasındaki ana kanal haline geldiğini göstermektedir. Bunun yanında Whatsapp grupları, Telegram kanalları, arkadaş tavsiyesi, üniversite içi kulüp organizasyonları ve mail duyuruları da etkili oldu. Bu çok kanallı yayılım stratejisi, öğrencilerin farklı dijital alanlarda etkin olduğunu ve programımızın geniş bir erişim gücüne sahip olduğunu ortaya koymaktadır.
Siber Savaş Akademisi Staj başvurusu yapan öğrencilerimizin profesyonel iş dünyasını biraraya getiren Linkedin platformunu kullandığını görmekteyiz. Linkedin iş dünyası için büyük öneme sahip bir ağdır ve buradaki paylaşımların doğru hedef kitleye sahipseniz kariyeriniz için faydalı olacağını net olarak söyleyebiliriz. Dikkat çeken bu unsur da adayların LinkedIn üzerindeki varlığı oldu.
Toplam 1.886 öğrenci, bir LinkedIn hesabına sahip olduğunu belirtti; bu da gençlerin profesyonel dijital kimliklerini oluşturma konusunda artık daha bilinçli olduklarını gösteriyor. LinkedIn, siber güvenlik gibi dinamik ve büyüyen bir sektörde hem iş fırsatlarını takip etmek hem de bilgi paylaşımlarıyla sektörel görünürlük sağlamak için kritik bir platform haline gelmiştir. Özellikle staj arayışında olan öğrenciler için doğru bir profil, yetkinliklerin sergilenmesi ve sektördeki gelişmelerin takibi açısından büyük önem taşır. Akademimize başvuran bu öğrencilerin büyük kısmı, LinkedIn üzerinden mentörlük arayışına girmekte, teknik içerikleri takip etmekte ve sektördeki uzmanlarla iletişim kurma fırsatlarını değerlendirmektedir. Öte yandan henüz LinkedIn hesabı olmayan 1.054 öğrencinin bu platformu keşfetmesi, kariyer yolculuklarına yön vermek adına atabilecekleri önemli bir adımdır. Biz de akademi sürecinde, öğrencileri yalnızca teknik becerilerle değil aynı zamanda profesyonel ağ kurma kültürüyle de buluşturmaya özen gösteriyoruz.
Adaylara yöneltilen sorulardan biri de GitHub hesabı sahipliği oldu ve sonuçlar oldukça dikkat çekici bir tabloyu gözler önüne serdi. Toplamda 1.333 başvuru sahibi aktif bir GitHub hesabına sahip olduğunu belirtti. Bu durum, adayların yalnızca teorik bilgiyle yetinmediğini; kod yazarak, proje geliştirerek ve işbirliği yaparak teknik yeterliliklerini pratikle pekiştirdiklerini ortaya koyuyor. GitHub, yazılım dünyasında bir portföy defteri olarak kabul edilirken siber güvenlik alanında da CTF çözümlerinden exploit geliştirmeye kadar pek çok çalışmanın sergilendiği bir vitrin haline gelmiştir.
Akademimize başvuran bu öğrencilerin GitHub üzerinden üretkenlik göstermesi, sektöre hazır bireylerin yetiştiğinin en somut göstergelerindendir. Öte yandan GitHub hesabı olmayan adayların bu platformu keşfetmesi, yazılım okuryazarlığı açısından büyük bir fark yaratacaktır. Akademi olarak biz de GitHub üzerinde proje geliştirme, açık kaynak katkısı ve teknik dökümantasyon üzerine eğitimler sunarak bu potansiyelin desteklenmesini hedefliyoruz.
Başvuru yapan öğrencilerin sadece 267’si Twitter hesabına sahip olduğunu belirtirken 2.673 öğrenci bu platformu kullanmadığını ifade etti. Bu sonuç, gençlerin Twitter yerine LinkedIn, Instagram ya da Telegram gibi farklı dijital mecralarda daha aktif olduklarını göstermektedir. Ancak Twitter’ın siber güvenlik sektörü açısından hâlâ önemli bir bilgi ve haber kaynağı olduğunu unutmamak gerekir. Özellikle global tehdit raporları, sıfır gün açıkları ve güvenlik araştırmacılarının paylaşımları için Twitter hâlâ güçlü bir mecra ve CISO’lardan Siber Güvenlik Uzmanlarına kadar birçok kişi bu mecralarda çok daha aktif olarak paylaşım yapmaktadır. Bu nedenle az sayıda olsa da bu platformu aktif kullanan öğrenciler, güncel kalmak ve sektörel gelişmeleri yakalamak açısından önemli bir avantaj elde etmektedir.
Siber Savaş Akademisi Staj Programı 2025 yılı başvurularında öğrencilerin yalnızca teknik becerileri değil aynı zamanda içerik üretimi konusundaki eğilimleri de değerlendirilmektedir. Staj başvurusu yapan adaylarımızın 331’i aktif bir blog sayfasına sahip olduğunu belirtirken 2.609 öğrenci herhangi bir blog adresine sahip olmadığını ifade etmiştir. Blog sahibi olan bu öğrenciler, siber güvenlik konularındaki deneyimlerini, analizlerini ve bilgi birikimlerini paylaşarak sektörde dijital iz bırakmaya başlamışlardır. Bu durum, yalnızca teknik bilgiye değil aynı zamanda iletişim ve anlatım becerilerine de sahip bireylerin yetişmekte olduğunu gösteriyor.
Akademi olarak bizler de blog yazarlığını teşvik eden eğitimlerle öğrencilerimizi bilgi paylaşımına yönlendirmeyi ve teknik içerik üretimini bir kültüre dönüştürmeyi hedefliyoruz çünkü bilginin paylaşılması, siber güvenlikte bireysel gelişimin en etkili araçlarından biridir.
2025 başvuru formunda adaylara sosyal medya ve proje platformlarındaki varlıkları da sorulmuştur. Özellikle yazılım ve güvenlik sektörlerinde önemli bir gösterge olan GitHub kullanım oranı dikkat çekicidir. 1.333 aday, aktif GitHub hesabına sahip olduğunu belirtmiştir. Bu sayı, siber güvenliğe başvuran öğrencilerin teknik projelerle içli dışlı olduğunu, kod üretme ve paylaşma kültürüne aşina olduklarını göstermektedir. Öte yandan 1.886 öğrenci LinkedIn hesabına sahip olduğunu belirtmiş, bu da adayların profesyonel ağ kurmaya ve iş dünyasına entegre olmaya hazırlandığını göstermektedir. Bu veriler, akademimizin hedeflediği “profesyonel yetkinlikte gençler bulma” vizyonuyla örtüşmektedir.
Twitter ise daha az kullanılsa da siber güvenlik odaklı gelişmeleri takip eden bir kitle tarafından tercih edilen bir platform konumunda yer almaktadır. Sosyal ağlardaki bu dağılım, akademimizin gelecekteki duyuru stratejilerinin çok kanallı olmasının gerekliliğini bir kez daha ortaya koymuştur. Öğrencilerin dijital dünyadaki ayak izleri, kariyer planlaması ve sektörel etkileşim açısından önemli göstergelerdir. Elbette kiblog yazarlığı da siber güvenlik kariyeri için önemli bir adımdır. İçerik üretmek, bildiklerini yeni nesillere aktarmak Siber Savaş Akademisi mezunları ve bizim için olmazsa olmaz bir görev olarak görülmektedir.
Akademimizin sunduğu eğitim ve yönlendirme sayesinde bu potansiyelin yazılı içerik üretme yönünde artacağına inanmaktayız. Gelecekte, öğrencilerimize teknik blog yazımı, içerik editörlüğü ve bilgi paylaşımı üzerine özel modüller sunarak bu alandaki farkındalığı daha da artırmayı hedefliyoruz. Bilgiyi paylaşan, yorumlayan ve katkı sağlayan bireyler; yalnızca teknik bilgiye sahip olmakla kalmayıp aynı zamanda bilgi ekonomisinin de aktif bir parçası haline gelirler.
Akademimizin seçilmesine yönelik olarak açık uçlu bir soru olarak sorduğumuz “Neden Siber Savaş Akademisi” sorusuna verilen cevaplar üzerinden yaptığımız değerlendirmelerden ise ilgi çekici bir kelime bulutu oluşturduk. Bu kelime bulutu, öğrencilerin akademimize başvurma nedenlerini anlamak açısından oldukça güçlü veriler sunmaktadır. “Kendimi geliştirmek”, “uygulamalı eğitim”, “siber güvenlik kariyeri”, “simülasyon”, “ofansif/defansif deneyim”, “gerçek dünya senaryoları” gibi kavramların öne çıkması, programımızın hedef kitleyle ne denli örtüştüğünü göstermektedir.
Özellikle “uygulamalı öğrenme” ve “gerçek senaryolarla çalışma” gibi temaların sıkça vurgulanması, teorik bilginin pratiğe döküldüğü bir programın öğrenciler açısından ne kadar kıymetli olduğunu ortaya koymaktadır. Aynı zamanda birçok öğrenci, sektördeki deneyimli uzmanlarla çalışmak ve birebir geri bildirim almak istediğini de belirtmiştir.
Kelime bulutu analizine göre öğrencilerin akademimize olan ilgisi yalnızca bir staj fırsatı değil, aynı zamanda kariyerlerine yön verme ve bir topluluğun parçası olma motivasyonuyla da şekilleniyor. Bu veriler, akademimizin sadece teknik bir eğitim değil aynı zamanda bir aidiyet duygusu sunduğunu da gösteriyor. Siber güvenlik alanına ilgi duyan öğrencilerin doğru bir rehberlikle yönlendirilmesi, ülkemizin dijital savunma kapasitesi açısından da büyük bir kazanımdır. Her başvuru, sadece bir sayı değil; geleceğin bir uzmanı, bir araştırmacısı, bir takım oyuncusudur. Bizler de bu inançla akademimizi büyütmeye ve güçlendirmeye devam edeceğiz.
Siber Savaş Akademisi 2025 yılı programımıza gelen 2.940 başvuru, yalnızca bir sayıdan ibaret değildir; bu rakam, geleceğin dijital savunma hattında yer almak isteyen binlerce genç zihnin umut dolu çabasını temsil etmektedir. Bu bağlamda Siber Savaş Akademisi başvurularında son soru olarak adaylarımıza “Siber Savaş Akademisini Nereden Duydunuz?” sorusunu yönelterek iletişim kanallarımızı ortaya çıkartmak istedik. Bu soruya yöneltilen cevapları incelediğimizde dijital kanallardaki etkinliğimiz ve öğrencilerimize bu programın ulaşabilmesi için birbirinden değerli sektör profesyoneli ve üniversite öğrenisi ile değerli hocalarımızın ne kadar emek harcadığını görmekteyiz.
Farklı üniversitelerden, farklı bölümlerden, farklı sosyal medya alışkanlıklarından gelen öğrencilerin ortak bir tutkuda buluşması, “daha güvenli bir dijital gelecek” vizyonumuzun ete kemiğe bürünmüş halidir.
Bu program sayesinde öğrenciler; sadece bir staj süreci geçirmiyor, aynı zamanda bir meslek tanımı, bir yol haritası ve bir topluluk bilinci kazanacaklardır. Privia Security olarak yalnızca teknik eğitim vermekle kalmayıp aynı zamanda sektörün geleceğine yön verecek gençlerin yanında olmayı sürdüreceğiz.
Ayrıca staj başvurusu yapan, kendini geliştirmek isteyen, sorular soran, düşünen ve çözüm üreten tüm gençleri yürekten kutluyoruz. Siber Savaş Akademisi yalnızca bugünün değil geleceğin siber güvenlik mimarlarını yetiştirmeye devam edecektir. 2025 yılı verilerinin ışığında, geleceğe umutla bakıyor ve her geçen yıl daha güçlü bir akademi olma yolunda ilerliyoruz. Bu bağlamda, programımızın tanıtımına katkı sağlayan tüm akademisyenlere, kulüp liderlerine ve gönüllü destekçilere sonsuz teşekkürlerimizi sunarız. Onların desteği başvuru sayısını artırmaktan çok öte bir değerde güvenilir bir bilgi ağı oluşturarak doğru öğrenci profiline ulaşmamızı sağlıyor. Dijital iletişim stratejilerimizde elde ettiğimiz bu başarıyı ilerleyen yıllarda daha da geliştirerek sürdüreceğiz.
Daha güvenli ve güçlü bir siber Türkiye için,
Sevgi ve saygılarımızla.
Privia Security
Bunlar İlginizi Çekebilir